alev'in dünyası

Wednesday, June 21, 2006

becerebilecekmiyim acaba?

yarın sabah annem geliyor ya, sabah erkenden pazara gittik ve olağan alışverişimizi yaptık, biz genelde ıvır zıvır şeyler alırız, normal evlerdeki gibi yemek pişmez bizde, sebze meyve bol bol yeriz ama, genelde salata tarzında yapıyorum ben. hem havalar o kadar sıcak ki, böylesi daha iyi oluyor.Kışın daha özenli yemek yapıyorum ben, ama yazın genelde her bir sebzeyi salata vari hazırlıyorum, pekçokzamanda kafadan uyduruyorum ve gayet başarılı oluyor,genelde de her bişeyi yemeye bayıldığımdan ve her değişik yediğim şiyen içindekileri aşağı yukarı tahmin edebildiğimden evde uydurarak hazırlayabiliyorum, (eminim mutfakla ilgisi olan ve merakı oılan herkes bunu becerebiliyordur, bu bana has bir durum olmasa gerek)
Annem benim yaptığım yemekleri, tatlıları, pasta ,börekleri görünce pek bi mutlu oluyor, hatta gözlerine inanamıyor,ben eskiden evde çay bile demlemezdim, evlenmeden önce 13-14 sene yalnız yaşadım ama, ev tam takır kuru bakır olurdu, dolapta soda, cola ve meyve dışında hiçbirşey bulunmazdı, annem geldiği zamanlar alır birşeyler koyardı, tabiki bir dahaki gelişinde atardı eski aldıklarını,aslında atmazdı ya..... Annem hiç bir şeyi atmaya kıyamaz, son kullanma tarihi bile geçse, saklar onu.Çitos ne kadarbaşarılıysa ben de o kadar ilgisiz ve meraksızdım. Ama artık çok seviyorum mutfakta değişik şeyler hazırlamayı, Çitos kadar başarılı değilim ama, genelde yaptıklarım beğeniliyor.Bu konuda en çok canım kocama güvenirim ve başkalarına ikram etmeden mutlaka ona tattırırım, kalite kontrol yani,onun onuyından geçerse tamamdır operasyon.Eğer eksik varsa, tadıdında beğenmediği bişey varsa, mutlaka söyler, bi dahaki sefere şöyle yap der. Geçen yaz Akyaka'da içli köfte denemesi yapmıştım,tabiki yalan yanlış bişey oldu, ince yapamadım çünkü, ilk denememdi nede olsa,lezzeti gayet iyiydi ama, yuvarlakları çok kalın olmuştu.Canım kocam çok kalın yapmışsın diye patdadanak söyleyiverince, annem babam pek bi üzülmüşler. Annem canım kocama da ertesi sabah kahvaltı da dökülmüştü resmen, neden öyle dedin hevesini kırmasana diye,velhasıl sonradan itiraf etti çok üzülmüş benim adıma. Aslında bana göre sorun yok, her yaptığım mükemmel olamaz ki, öğreneceğiz zamanla.
Neyse,konumuza dönelim, yarın için, biber dolması yapacağım, evde ilk defa deneyeceğim inşallah güzel olur;güzel olur,güzel olur, çünkü içine sevgimi katacağım ''sahrap Soysal'' gibi...
Daha önce annem yaparken gördüm, içine konulanları az çok kestirebiliyorum, bloglarda mutlaka vardır ama bakmayacağım, kendim uyduracağım, uyduruk dolmam güzel olursa yazarım, hiç bahsetmezsem başarısız demektir.Çok çeşit hazırlamayacağım, annem de az yemeye gayret ediyor, gördüğü tedavi nedeniyle bol miktarda kortizon aldı,yüzü gözü şişmişti, şimdi iyi ama, kilo alma kabiliyeti arttı ilaçlardan. Çok abarmayacağım yani. Ben de diyetteyim zaten.Evde kışkırtıcı gıdalar olursa, kendimi kaybediyorum, bu ara karboksiye para bayıldım hayatta yemem ama, normal şartlarda yemeye başladığım zaman korku filmi kıvamında oluyorum.
Taze börülce aldım bir de onu pişireceğim. O kolay, zeytinyağlı yemeklerde sorun yok. Onu 3 yıldır yapıyorum artık öğrendim. Pişirdiğim tek tencere yemeği de yaz kış zeytinyağlı yemekler.
Bir de mozaik pasta yaptım, bu aralar sürekli yapıyorum, aklıma nerden geldiyse; taaa ilkokul yıllarında, Çitos'la beraber hep yapardık ve çok başarılı olurdu, hala da güzel oluyor.Annem çalıştığı için Çitos'la mutfak denemelerimiz çok olurdu, becerirdek de....Çitos zaten eskiden beri becerir böyle şeyleri.Yemeklerde de başarılıdır ama, pasta konusunda acayip başarılıdır. Canım kocam hep sen bırak öğretmenliği, aç bir pastane, cafe ne olusa, para basarsın derdi Ankara'dayken. Öf yaaaaa, Ankara'yı çok özlüyorum ben. Burası da güzel ama,Ankara'nın havası,suyu herşeyi çok farklı.
Dün akşam üzeri Emlakçı A.Bey yeni dükkan var diye aradı, bakalım canım kocam gidip görecek, yeri tam istediğimiz bölge değil ama bakalım.Zaten fiyatı da bizim vermeyi dülşündüğümüz fiyatın bayağı üstünde. Acayip gıcık oluyorum aslında, kiralar almış başını gitmiş ,bir de hava parası çılgınlığı var,her dükkana kesin tadilat gerekiyor, acaba vazmı geçsek diye düşünüyorum, şimdi saymadım ama 25 tane filan dükkan devretmeye çalışıyor, daha doğrusu, iyisinden bi keriz bekliyorlar, dükkanlar el değiştirmediği gibi, her hafta fiyat artıyor, ya mal sahibi kirayı arttırıyor ya da mevcut kiracı hava parasını,ben anlamıyorum bu işi.Herhalde,buralarda dükkanlar kiralanmayınca fiyatlar artış gösteriyor. Dolar,euro arttığı için artış oluyor desek, 2 ay önce de durum böyleydi, o zaman piyasa bu kadar hararaetli değildi ki....Bazıları da abartıp boş dükkanlara hava parası istiyorlar,haaa aklıma geldi, bi tanesi de işin bokuna çıkarıp ne istese beğenirsin, apartmanın girişini dükkana çevirecek, dükkanı kiracı yapacak (bildiğin inşaat yani), dükkan oluştuktan sonra,belediyeden ruhsat almaya çalışacak, bunu becerebilirse, bilmem kaç milyar (3 rakamlı milyarlardan) hava parası verecek ondan sonrada oturup kek gibi müşteri bekleyecek.Acaba tapuyu verecekler mi bilmiyorum. Tüh keşke sorsaymışım emlakçıya.(çok mu salak görünürdüm ,yoksa dalga geçtiğim anlaşışırmıydı....)Bakalım hayırlısı, bugün akşam canım kocam (artık oburiks demiyorum acayip bozuluyor,iştahı açık ne yapsın)ne havadisle gelecek?

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home