alev'in dünyası

Friday, August 11, 2006

Elma şekeri gitti...

Evet, bu sabah gittiler annesiyle beraber. Sayılı gün çabuk geçiyor işte, bir geldiler bir gittiler, bakalım inşallah yarı yıl tatilinde gelirler yeniden.2,5 gün kaldılar aslında, ama olsun Elma Şekeri'm rahat etti azıcık, Çirkin ördek yavrusu yüzünden sabır küpü oldu zaten yavrucuk, azıcık rahat ettiler annesiyle beraber, gerçi son gün Ç.Ö.Y. sayıkladılar ana kız ama olsun.

Dün sabah erkenden yollara döküldük, önce dükkana uğradık, almamız gereken bir kargo vardı, ama gelmemiş o yüzden boşu boşuna gitmiş olduk, ordan Elma şekeri'nin büyük teyzesine geçtik, akşama kadar ordaydık, teyzemizin cuma günü(bugün) günü vardı, onun ikram hazırlıklarına yardım ettik, daha doğrusu pastalarını pişirdik Çitos'la beraber, teyzemizim torunu Elif ve bakıcısı da geldi, onları da görmüş oldu bizimkiler. Akşama doğru Hakan gelip aldı bizi, Tevfik Abi'nin mapğazaya uğradık, ordan da Fuar'ın içinde Lunapark'a gittik. Elma şekeri çok istiyordu Lunaparka gitmek, gittik, değişik bir akşam geçirdik.Elma şekeri pek hoşlanmadı lunapark'daki oyuncaklar pek açmadı onu. İlk önce atlıkarıncaya bindi, cinderella'nın kabak arabasına, ama, indiğinde çok sıkıcıydı dedi. Sonra, dönme dolaba bindik, o biraz hoşuna gitti,değişik geldi ona, biz geçtiğimiz şubatta Tokyo'ya gittiğimizde Odaiba'da bir dönme dolaba binmiştik, onunla kıyasladım, burdaki tamamen fiyaskoydu, ama olsun , değişikti. Dönme dolaptan sonra, perili ev vardı ona bindik, ben korkudan ölecektim nerdeyse, Elma Şekeri mahvoldu, indikten sonra 5-10 dakika dudakları titredi prensesimin. Şoku atlatsın diye annesi onu sihirli aynalara götürdü ama, gittiler ve döndüler, pek beğenmedi galiba. Sonra kapanışı Elma Kurduyla yaptı, o da sanki basit gibi duruyordu ama o da bayağı sarstı Elma şekeri'ni.Biraz büyüyünce daha çok hoşuna gider herhalde...Önümüzdeki yaz tekrar gideriz, belki o zaman daha çok zevk alır...Bize de değişiklik oldu, Elma şekeri istemese acaba lunaparka gitmek aklımıza gelirnmiydi, hiç sanmam, keşke herkes gitse ve oranın havası biraz değişse ne güzel olur.

Bu sabah gittiler ya, Akyaka'ya vardıklarında konuştuk, Ç.Ö.Y. gayet iyiymiş, anane ve dedesini hiç sıkmamaış, ve hatta Çitos'a da hiç kapris yapmamış. Çİtos çok endişeliydi, beni bırakıp gittin diye kapris yapar zannetmişti, hiç kapris mapris yapmamış,diye de bozulmadı değil aslında.

Artık onların da tatili bitiyor, 10 gün sonra dönecekler evlerine, Ankara'ya... Normalde Ağustos sonuna kalırlardı ama, bu yıl erken dönecekler, Elma şekeri 1. sınıfa başlıyor artık, hazırlıklar var, ama belli olmaz, belki ertelerler. Erkenden dönüp ne yapacaklar sıcakta?Kızlar tüm kış karlar altında yaşıyorlar zaten, denize, havuza doysunlar iyice. Gidince pişman olurlar niye erkenden döndük diye...

Bu gün Çitos ve Elma Şekeri'ni gönderdikten sonra, havalimanına geçtik biz, Hakan'ın kuzeni gelecekti Maraş'tan, daha doğrusu Adana'dan İzmir'e gelip, burdan karayoluyla Bodrum'a geçtiler,onları karşılamak için enişte ve Hakan'ın babası geldiler Bodrum'dan. Havalimanında buluştuk, bahaneyle görüştük, kuzen ve çocuklarının uçağı gelince onları da Bodrum'a uğurladık, bu gün geliş gidiş trafiği yoğundu anlayacağın.

Sonra dükkana döndük. Ufak tefek işler kaldı artık, ama bunlar daha çok oyalıyor insanı, ama çoğu gitti azı kaldı , 10 güne kalmaz herşey bitecek hayırlısıyla...

0 Comments:

Post a Comment

Subscribe to Post Comments [Atom]

<< Home